


Sıkça Sorulan Sorular
1. Neden “Kişiye Özel” Kadro?
Her tür ürünün seri imalat bantlarından çıktığı ve gittikçe standartlaştığı günümüzde bisiklet de bu akımdan payına düşeni almıştır; çoğu markanın kadroları aynı fabrikalarda üretilmekte ve belli bir aralıktaki vücut ölçülerine/orantısına sahip çoğunluğu hedef almaktadır. Öte yandan bu tekdüzeliği maskelemek adına aslında önem açısından ilk sırada olmayan, gerçekte etkisi ufak teknolojik yenilikler ve yapay olarak oluşturulan klasmanlar ile satışlarin sürekliliği sağlanmaya çalışılmaktadır.
Bu yaklaşımdan rahatsız olan birçok tutkun bisiklet sürücüsünün ilgisi ile son yıllarda “kişiye özel” kadro yapımı önemli bir yükselişe geçmiştir. Özel sipariş üzerine elde imal edilen bir kadronun öne çıktığı başlıklar şunlardır:
-
Fit : Özellikle bir bike-fit uzmanınca yapılan fitting sonucunda imal edilen bir kadronun en önemli özelliği, anatomik olarak size mükemmel uyumlu olmasıdır.
-
Hiza (Alignment) : El yapımı bir kadrodan beklenen, fabrikasyon bir kadroya göre çok daha sıkı töleranslarda; yani çok daha düzgün olmasıdır. Tabii ki burada kadro ustasının deneyimi, itinası ve mühendislik bilgisi büyük rol oynamaktadır.
-
İşçilik : El yapımı bir kadrodaki işçilik kalitesi, en ünlü markaların dahi fabrikasyon kadrolarından daha üst düzeyde olmalıdır. En azından Brelis’te benim bakış açım bu yöndedir.
2. Neden Çelik Kadro?
Brelis’te sadece çelik ile imalat yapmaktayım. Bunun sebebi ise çeliğin kadro materyalleri arasında işlemeye en elverişlisi olması ve birçok tutkun bisikletçinin tercih ettiği kendine has bir sürüş karakteri sergilemesidir. Sadece TIG/MIG ile kaynatılabilen Aluminyum ile Titanyum’un, ve “custom” imalatı çok zor olan Karbon-fiber’in aksine, çelik kadrolar “lugged”, “fillet brazed”, “bilaminate” gibi çok daha çeşitli ve estetik yöntemlerle kaynatılabilmekte, boru seçenekleri çok daha geniş yelpazede bulunmakta ve her türlü aksesuar gerektiğinde sıfırdan imal edilerek eklenebilmektedir. Söz konusu malzemeler arasında çeliğin en uzun ömürlü ve dayanıklı kadro malzemesi olduğu ise artık kabul görmüş bir gerçektir. Bunun yanında günümüz çelik alaşımları performans olarak da hiç geride kalmamaktadır; Columbus’un XCr veya Reynolds’un 953 serisi paslanmaz çelikleri ile, korozyon dayanımı ve ağırlık olarak Titanyum’a eşdeğer kadrolar ortaya çıkabilmektedir.
3. Neden Brelis?
Kendinize özel bir bisiklet yaptırma arayışına girdiğinizde fiyatın yanısıra tabii ki diğer bazı soruların da cevaplarını aramanız gerekir: Kadroyu yapacak kişi bu konuda bir eğitim almış mıdır? Kendini geliştirmeye ve gereken hassasiyette kadro çıkarabilecek ekipmana yatırım yapmış mıdır? Uluslararası platformlarda bir varlık gösteriyor mu? Hiç bir el yapımı bisiklet fuarına katılmış mıdır? Bu iş dünyada nasıl yapılıyor yerinde görmüş müdür? (Dünyanın her yerinden gelen el yapımı bisikletlerin buluştuğu belli başlı 2-3 fuar vardır; ve bırakın ödül almayı bunlardan birine kabul edilmek bile kalite açısından bir göstergedir.)
Brelis’te ortaya koyduğum kalite, İngiltere’de düzenlenen ve dünyanın en büyük iki elyapımı bisiklet fuarından biri olan Bespoked Bristol’da Demon, Saffron, Feather, Field gibi bu işin en ünlü ve kaliteli markalarının yanında ödüllendirilerek onaylanmıştır. Yani bir Brelis yukarıda saydığım markalarla yarışır seviyede bir bisiklettir.
Size bu konudaki son ve en önemli naçizane tavsiyem; bir kadro siparişi vermeden önce kesinlikle bir örnek görmek isteyin, ve alternatifleri karşılaştırın. Ben bunu yapabilmeniz için bisikletlerimi mümkün olduğunca fuarlar ve organizasyonlarda sergileyerek birebir görebilmenizi sağlıyorum, ve istediğiniz takdirde size yaptığım bisikletlerden bir örnek göstermekten her zaman mutluluk duyarım.
4. Bu konuda bir eğitim aldınız mı?
Evet. Bu işin başlıca kurumlarından birisi olan İngiltere’deki The Bicycle Academy’de ”framebuilding” ve “fitting” eğitimi aldım. Şu anda Türkiye’deki tek eğitimli kişiye özel kadro ustasıyım.
5. Hangi kaynak yöntemleriyle imalat yapıyorsunuz?
Şu an için sadece brazing (sert lehim) yöntemini kullanmaktayım. Çünkü bunun en estetik ve yaratıcılığa en açık yöntem olduğunu düşünmekteyim. Aynı zamanda bu, çelik kadrolarda kullanılan en eski ve sağlamlığı en iyi kanıtlanmış birleştirme yöntemidir. Seri imalatta sıklıkla kullanılan Tig/Mig kaynağa göre bu yöntem daha fazla zaman ve el işçiliği istese de, kişiye özel bir çelik kadronun ruhunu en iyi yansıtan yöntemin brazing olduğunu düşünüyorum. Kadro imalatında kullandığım brazing tekniklerini de temelde üçe ayırabiliriz:

Lug’lı Birleşim:
Çelik kadrolarda kullanılan en eski birleştirme yöntemi olması muhtemeldir. Klasikleşmiş ancak bir o kadar da sofistike bir görünüm sunar.

Fillet Brazing:
Bu TBA’da eğitimini aldığım ve Brelis’te en sıklıkla kullandığım yöntemdir. Pürüzsüz şekilde adeta birbiri ile bütünleşmiş borular, sade ve fonksiyonel olmanın yanısıra göz okşayıcı görünümdedir de.

Bi-lamine:
Önceki iki tekniğin karışımı; düz borudan kesilerek tamamen sıfırdan imal edilen yarı-lug şeklindeki parçaların fillet brazing tekniği ile ana borulara kaynatılması, en serbest ve özgün tasarımların ortaya çıkmasını sağlar.
6. Kadrolarınızda Ne Kalitede Malzeme Kullanıyorsunuz?
Kadrolarda boruset olarak müşterinin isteğine bağlı olarak Columbus, Reynolds gibi güvenilir markaları, dropout ve diğer parçalarda da Paragon Machine Works gibi üreticilerin bu amaca özel 4130 (Cro-Moly) veya paslanmaz 630 (17/4) serisi alaşımlardan üretilmiş malzemelerini kullanmaktayım.
7. Sipariş, Fitting, İmalat Prosedürü Nasıl İşlemektedir?
Bu konu hakkında ayrıntılı bilgiyi ilgili Fiyat Listesi dökümanında bulabilirsiniz.
7. Garanti Şartlarınız Nelerdir?
Brelis atölyesinde imal edilen parçalar (kadro, maşa, boyun gibi) imalat hatalarına karşı ömür boyu garantilidir. (kadro ömrü 10 sene kabul edilir) Ayrıca kaza ve hasar durumunda tamir veya yenileme için müşterilerime her zaman indirimli fiyatlar sunmaktayım.
Ancak bu konuda bir açıklama yapmam gerekiyor; yukarıda söz edilen garantiyi, bazı büyük markaların uyguladığı şekliyle; “herhangi bir sebeple kadronuz kırıldığında yenilenecektir” şeklinde yorumlamamalısınız. Uzakdoğuda seri imalat yapan bu büyük markaların kadro maliyetinin büyük bölümünü mühendislik, kalıp/fikstür yatırımı, tesis giderleri oluşturmakta; aslında bir kadronun malzeme ve işçilik maliyeti bu markalar için önemli bir mebla tutmamaktadır. Dolayısı ile herhangi bir problemde, kök sebebi fazla sorgulamadan değişim yapmak bu markalar için sorun yaratmamaktadır.
Ancak kişiye özel üretim yapan atölyeler için durum böyle değildir; atölyeden çıkan her kadronun neredeyse tüm maliyetini işçilik ve malzeme oluşturmaktadır. Bu yüzden yukarıdaki garanti şartları sadece ve sadece açık emareleri görülen imalat ve tasarım hatalarına karşı geçerlidir. Gerekli değerlendirmenin yapılabilmesi için problem yaşadığınız kadroyu kullanmaya devam etmeden ve üzerinde herhangi bir tamirat/tadilat yapmadan iletmeniz büyük önem taşımaktadır.
